25 Haziran 2010 Cuma

1 gün kala......

eet gayet uzun bi tatil oldu ve o kadar uzun ki yaklaşık olarak 384 saat filan...şaka gibi.foto çekmek bile istemedim.o kadar bıktım ki şu modumdan inan nasıl atçam şu halimi gerçekten bunu çok merak ediorum.3 ders alıorum ve bütün yazım deli gibi dersle dolu.....sonunda istenilen hedefe ulaşılcaksa bütün çabalar mübahttır,eyvallah......ama boku bokuna yazımı mahvedersem inan eylülde okula sadece kaydımı yaptırıp italya yada ne biliyim bi yerlere gidip bi yıl çalışasım var.inan bu kadar bıktım,bunaldım herşeyden......ruhum yorgun gerçekten.....kendimi bahçedeki ağaç gibi yorgun hissediorum,o derece.ama ondan daha canlı olduğum kesin.....
birazda mutlu ol be kardeşim diceksin ama bazen o kadar canımı sıkma moduna giriyorum ki ol desen bile,bi ol de,olmam....
eskişehire dönmek güzel bişi....şüphem yok en yakın arkadaşlarımla süper bi yaz geçireceğimizden....sonuçta çevremde yazokuluna kalmayan bir çalışkan insan bulunmuyor.ama nedense eskişehre ilk defa bu kadar isteksiz gidiyorum,ilk defa bu kadar ilgisizim gidişime.....öbür gün şuraya gidelim diye şimdiden plan yapıo olmam lazımdı halbüki..:)
daha çok şey anlatmak istiyorum blog ama gerçekten böle bi tatsızım.ne desem bilmiorum.
eses e bi gün kala ilk defa gitmeye bu kadar ilgisizim.sadece bunu söylemek için boşu boşuna bu kadar çok cümle yazdım sanırım
iyi geceler......

24 Haziran 2010 Perşembe

bursada......

yine mod sıkıcı....bu şehirde ne yapılabilir ki....evde uyuyup kitap okumak dışında hiçbişi yapmak istemiyorum.arkadaşlarımı aramak istemiyorum.gelsinler eseste görüşelim diyesim var:))son 2 gün.evet o kadar az kaldı.tatil yine bitiyor,ama okul bitmiyor....
çok fena bi kırılma noktasındayım yine...eğer bu 3 dersi geçersem 2011de italyadayım,ama işte bu maratonu koşabilmek...olayı burda zaten:))cesaretimi topladım,bu yazımı da eseste mehvetmek istemeye istemeye de olsa gitmek zorundayım..
huzurumu kaçırcak bi tarafıma batçak neden arıyor olabilirim,bununda olabilitesi var.yabancı bi yerde,beni kimsenin tanımadığı bi yerde tek başıma olmak tam benm ihtiyacım olan şey....ama evimi dağıtıp herşeyi gidip hiç dilini bile bilmediğim bi ülkede kurmak zor......bakalım zaman neyi getircek?artık her zorluğu göze aldım.sadece gitmek istiyorum....
geçenlerde gözüme çarpan bişi çok hoşuma gitti.önceden bi akşam cansu,göksel,bulut ben dışarı çıkmıştık.ve bi posterdeki karakteri bana benzetmişlerdi.geçenlerde varunaya gittiğimde posteri inceledim.karakterde bana benziyor.ve filmin adı:gitmek....:D oha dedim bu kadar olur.felsefe aynı,tip aynı.....kesinlikle bi ara alıp izlicem.
insanların aralarında problem geçer başkalarını gerer ya...işte böle durumlardan nefret ediyorum.bizim bi arkadaşla aramızdaki problemin germediği insan kalmadı.herkes bi gard alıo......dur kardeşim noluyorus diyesim geliyor.ama sonra boşver densizleri diyesim gelio.ama ağızlarına vurasım gelmiyo diil.....sonuç olarak insan ırkının bu kadar düşmesine gerçekten ama gerçekten çok şaşırasım gelio ama insan sonuçta...herşey bekleniyo.laf sokmak gerekiosa bu konuda bazen ne kadar iyi olabildiğimi biliorum sanırım.ve her yapılanın karşılığı var.o yüzden rahatım:))bu şehirde yapçak çok bişi yok öle kitap okuyup yatıorum.kitaplarım bitti yine ve yerine yenilerini aldım.varlık dergisi diye bi dergiye ilgi duymaya başladım.gayet beğendim.onuda düzenli olarak almaya başlıcam artık.özellikle küçük iskenderin yazısı gayet iyiymiş bu sayıda....
neyse...
çıkıp işlerimi halletmem lazım.ardından da her zamanki gibi gönül kahvesine uğrarım.kolay gelsin bakalım....
ii günler sana blog:)

16 Haziran 2010 Çarşamba

gidersen yıkılır bu kent......

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz dostlar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde

AHMET TELLİ

burası istanbul.......


çok büyük bi cansıkıntısının üstüne teknik gezi öyle yapılmaz böyle yapılır diyerek yapılan müthiş bi teknik gezi.......'hadi istanbula gidelim:)'
arzuya bi günde ne kadar gezdirilebilirse en uygun şekilde yaptırdığım bi ist turu.....minik minik ama gerçekten klasik bi ist günü yaşadık.beyoğlu geçitte geçirilen kısmı bence en yorgun ama en güzel kısmıydı....şarabımızı açtık,ve muhabbetin tadına vardık bardakları kıra kıra:D
böle bi günde emeği geçen arkadaşlarım görkem,arzu,semih e en azından benim gibi birinin peşine takılıp geldikleri için sonsuz teşekkürler......

çooook daraLdım......

her zamanki gibi ilginç bi gece işte 1 saat uyursun uykun vardır ama asla yatağına geri dönmek istemezsin ya öyle bi gece işte......harşeye 1 adım kadar yakın yaşıyoruz hayatta......ne kadar yakın ama bazen ne kadar uzağız!hayata,kendimize falan filan...
saçma sapan duygusal triplere bağlamayı düşünmüyorum asla,ama bu gece annemin bi anda hastalanıp hastahaneye kaldırılmasından sonra böle bişiler demek istedim.sonuç olarak seni seviyoruz valide.....
hayatımda neler olduğu hakkında bişiler anlatmak istesem de her zamanki leyla durumları var.aslında anlatılcak bişi yok.sürekli değişen bi sürü şey,yerinde asla durmayan bir leyla var elimizde......her geçen gün elimde dahada aşık olmaya yol açtığım foto makinem,yeni çekim hayallerim,yeni yerlere gitme arzusuyla dolu bi insan var.bi de bi tarafım buruk tabiki....ders olayı gün geçtikçe dahada canımı sıkar oldu.bunca zaman gerçekten başarılı olmak için uğramış ben,bu yıl ilk defa başarılı olmaktan çok uzağım ve bu uğursuzluğu eğer üzerimden atamazsam sonum çok kötü olıcak bunun da farkındayım....inan hayatımda herşey yoluna girmeye ilk defa bu kadar müsaitken dersleri böyle dağıtmış olmak öyle koyuyor ki anlatamam.bursaya geldim dersler aklıma geldikçe tatil moduna giremiyorum.bırakınca herşeyi zamana su yolunu kendi kendini bulur mu diyorum...tatilimi kendime zehir de etmemem lazım.yoksa seneyede başarılı bi yıl geçiremem.uffffff....yine içim daralıyor bunları düşündükçe......
önceden dersler iyiydi,bölüm birincisiydim ama onun dışında hiçbişiy yolunda değildi.şimdiyse dersler dışında herşey yoluna girmeye bu kadar yakın ama yine hiçbişiy yerli yerinde diil.şeytan diyor bütün satranç tahtasını dağıt ve en baştan başla........
ince çizgilerin üzerine kurulu bi hayattan,en ufak bi titremeden deprem gibi etkilenen bi hayattan o kadar sıkıldım ki......sağlam yerli yerinde bi yaşam kurmak istiyorum artık...biliyorum ben heyecan olmayan tek bi adım atamam hayatımda ama artık daha durağan daha sade....en azından bi süreliğine........
tatile ihtiyacım var
deli gibi eğlenmeye sırtımı yere koymaya ihtiyacım var ama bunu yapıcak vakti bırak durup bi saniye nefes alıcak vaktim yok.okul bitiyor,fotoğrafçılıkla alakalı çalışmaya çalışıorum sonra yine okul......ufff hakkaten çok daraldım bunaldım artık yeter.......