15 Ekim 2013 Salı

İŞTE SORULARIMIN CEVAPLARI...

Ne yaşadın da böyle bir insan oldun?Neden sadece kariyerine odaklı bir insansın soruları geliyor son zamanlarda. . .Umrunuzda olduğunu düşünmüyorum.Sadece dinliyorum ve anlıyorum der gibi bakan yüzlerin hepsi gözümün önüne geliyor olsa da bu gecelik cevaplamak geldi içimden...
2005 yılında başlayan bir hikaye bu.17 yaşında dünyadan haberi olmayan küçücük bi kız çocuğuyken sadece dış dünyaya açılma ve eskişehir merakımdan 2 yıl üniversite sınavına hazırlanıp gecemi gündüzümü ona adayarak rekabetin olduğu dış dünyayı öğrendim.Şimdiki aklım olsa değil başka bir ülkeye yada şehre gitmek oturduğum mahallenin dışından çıkmaz o saf hayatımda ilk tanıştığım erkekle evlenip tertemiz hayatımda kalırdım.Ama malesef hayat beni en zorlu sınavların olduğu çıkmazlara sürükledi sürekli. . .
Ardından hiç hak etmediğim bir şehre gidip eskişehiri arzularken sadece emeğin değil sabrın da çok önemli olduğunu öğrendim.Ve en önemlisi 5 yıl sonrasında bazı şeylerin yönünün değiştirilmesinin belkide yapılan en yanlış şey olabileceğini öğrendim.Aynı zamanda bir şeyi arzularken yanında çok fazla gözyaşıyla geldiğini ve gittiğini de . . .
2007 yılında arkadaş olmanın nerede olduğundan daha önemli olduğunu öğrendim.Soğuk bir yurt odasının korktuğunda yastığını alıp yanına gidebileceğin arkadaşların olduğunda sımsıcak olabildiğini,afyondaki seyyar satıcıların sattığı kaymağın tadının hiçbir yerde olmadığını,aynı zamanda akşam 9 da sokaklarının bomboş olduğu bir şehirde yangın merdiveninden gizlice çıkılarak
korka korka içilen kahvenin herşeyden değerli olduğunu da . . .
2008 yılında vegayla sonsuzdan geriye sayarken mucizelerin ansızın gelebildiğini öğrendim.Ama o mucizelerin beni cehenneme sürükleyebileceklerini 2012 yılı haziran ayının 24 ünde saat 18.30 da öğrendim.Birine değer vermekle bir ilişkinin yürümediğini ve geri dönülmez hatalar yaptığında okulunu bıraksa bile fayda etmediğini öğrendim ve çok üzülsem de terk etmeyi öğrendim.
2009 yılında 1.5 yıl boyunca onlar için her gün şehrin diğer ucunda evde kalmak gibi kendimden ödün verici bir hareketin yanımdaki kim olursa olsun onun için değmeyeceğini öğrendim.Çünkü o arkadaşlarımın birisi eskişehirin en ünlü kızlarından biri,diğeri yalancı bir sevgili için 17 yıllık arkadaşını silen birisi,diğerinin de sadece canı orada oturmak istediği için kalan biri olduğunu öğrendim.Ardından tek başıma ev tutup ruhumun özgürlüğünün ve tertemiz bir evin herşeyden değerli olduğunu öğrendim.
2010 yılında çok sevdiğim benden bir yaş küçük olmasına rağmen bana ablalık yapan bir arkadaşım oldu.Onun gösterdiği yol benim için doğru muydu hala bilinmez ama onunla siyah tişörtlerimi çıkarıp topuklu ayakkabı giyip clube gitmeyi öğrendim.Tam olarak büyümemiş olduğum ve onun bana gösterdiği yolda birazda olsa büyüdüğüm için bana yaptığı saygısızlıkların kaldırılamaz olduğunu öğrendim ve bu yüzden onu da terk ettim.Evet çok büyüklüklerini gördüm bana karşı.Ama bana cosmopolitan okutup çocuk gibi davranmasını kaldıramazdım.Ama yinede en baştan hayatımda olmanı istediğim çok değerli bir dostsun. . .
2011 yılında aşık olmayı öğrendim.Ben sadece onunla karşılaşmak için saatlerce hazırlanırken onun bütün erkekler sınıfını tanıma aşamam olduğunu bana sözler verirken 2 tane kızla aldattığını öğrendiğimde anladım.Asla mutlu olamadı çünkü onu asla affetmedim ve affetmiyorum da...
2012 yılında en yakın arkadaşın da olsa kardeşin olamayacağını öğrendim.Kızların hepsinin birbirlerinin üzerindeki bluzu bile kaldıramadıklarını,birbirlerinin sevgililerini gördüklerinde sadece kem gözle baktıklarını ve samimiyetle tek bir cümle kuramadıklarını öğrendim.
Bu nedenlerden dolayı eskişehirden ayrılırken arkama bakmamayı ve en mutlu olabileceğim formumun yalnız ve kariyerimle olduğunu öğrendim.İşte bu yüzden yalnız olmaktan ve kariyerim için çalışmaktan 1.5 yıldır çok huzurluyum.son 8 yılımın en huzurlu zamanlarını yaşarken bir erkeği hayatıma alarak bunlardan vazgeçemem...

24 Eylül 2013 Salı

Bİ ÇARESİ BULUNUR...
   Çok uzun zamandır yazmıyorum biliyorum.Ama hayatımın en bunalımlı en zor süreçlerini atlatmaya çalışırken ayağa kalkmak için bana uzatılacak bir el bulamazken özür dilerim diyebiliyorum sadece...
   Ne kadar değişmişim ne kadar yoğun bir insana dönüşüp eğlenceli kendimi unutmuşum;bunu 1 yıl sonra aşkım olan yere esesime gittiğimde farkettim...Mutluluğu,aşkı,umarsızca eğlenmeyi,sabah erken uyanma derdi olmadan saatlerce dans etmeyi...Aslında ben olmayı...Ne kadar da çok özlemişim...
   Evet bunları okuyan herkes yok artık bu sen olamazsın diyebilir.Ama birçok insana belli etmemeye çalıştığım kariyer hırsıma yenik düştüm,gecemi gündüzümü kariyer aşkıma verdim.'Eeeeee aşk ne durumda?' diyebilirsiniz.O işlerden tamamen elimi eteğimi çekeli tam 1 yıl oldu. Sadece önüme bakıyorum.Aşk konusunda asla başarılı olamadığımı bilmeyen yoktur. Artık bu işlerde uzaklaşıp sadece kariyerime odaklı yaşamak benim için en doğrusuydu.Ben benim için en doğru yolda emin kararlarım ve istanbul aşkımla ilerliyorum emin adımlarla yavaş yavaş...
   Bu arada dipnot olarak belirtmem gereken bişiy var.'Eeee sadem büyük aşkın ne oldu?' sorusunun cevabını vermeden olmaz.Eskişehirden ayrıldığım gün sadem diye birini çıkardım hayatımdan.O gün aldığım kararlar son 1 yıldır benim yol haritam ve zorlandığım anda açıp bakıyorum.Evet aynı yoldan sadece sağa gir diyorum.Bunun sayesinde daha güçlü sabahlara uyanıyorum,daha az ağlıyorum,beni üzmeye çalışan erkeklere gülebiliyorum ve en önemlisi sadem yazdığında titremiyorum.Kısacası yepyeni ve çok başka bir hayata adım atabildim inandıklarım sayesinde...
   Son 1 yıldır kendime kattıklarımdan bahsediyim azıcık sana.Öncelikle genel kültür-genel yetenek kursuna gittim.bu sürede iktisat dersleri aldım. İngilizcemi çok geliştirdim.Vakıfbank uzman yardımcılığı mülakatından elendim.Hala bu fikre alışamamış olsam da evet elendim.Bunun acısına da alışıcam tabiki...Onun verdiği güçle yenilerine hazırlanacağım.tekrar düşücem,tekrar kalkıcam ama asla ben olmaktan vazgeçmicem asla....İş ve meslek danışmanlığı sertifikasını almak üzereyim.Yarın bilgisayar kursuna kayıt yaptırıp ondan da sertifikamı aldıktan sonradaha emin adımlarla devam edicem hayallerimin peşinden koşmaya...zaten bugünlere de bu inancım sayesinde gelmedim mi? Önce bi tokat yiyip daha sonra daha iyisine sahipolmadım mı? Bunların hayalleriyle yoluma bakıyorum arkama hiç dönmeden ve en önemlisi elimi tutan birisini beklemeden...
   Gelecek 1 yıllık planlarım da bunlara eşdeğer devam edecek.Öncelikle genel yetenek genel kültür kursuna devam edeceğim.Onu kazanmak ilk hedef.Bu süreçte ingilizceye de devam edip toeflı kazanıp hayallerime kavuşmak planındayım.Yani kısacası eteğim ve ceketimin olduğu mükemmel hayatım ve mükemmel benle...
Yeni leylaya hoşgeldin dünyam. . .